Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem (SAV) in: “Allahü Teala size ilmi verdikten sonra zorla geri almaz. Ancak sizden ilmi, alimlerin ölümüyle söküp alır ve geriye kara cahiller kalır ki, onlardan fetva sorulur, onlar da şahsi görüşleriyle fetva verirler ve böylece hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar. Buyurduğu bilinmektedir. Bu hadisi şerif de “müctehid seviyesinde ulemanın kalmayacağı bir dönemin bulunabileceğinin delili olarak değerlendirilmiştir. İslam uleması, bunun kıyamet alametleriyle, ilgili olduğu hususunda müttefiktir.
İmamı Şafi (rah.a): “her mükellef, ya kıyasla İctihad etmek veya bir müctehide ittiba etmekle yükümlüdür. Bu iki halin dışında bir şey söylenemez” buyurmaktadır. Bazı çevreler, bir müctehide ittiba ile taklidin farklı şeyler olduğu iddiasındadırlar. Ancak bu iddiyı destekleyebilecek herhangi bir delil bulmak mümkün değildir. Zira bir müctehidi taklit, o müctehidin şeri delillerden çıkardığı hükümlerle amel etmekten ibarettir. Yoksa müctehidi hüküm koyucu noktasında görmek değildir. Esasen her mümin Allahu Teala ve Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem den başka hiçbir gücün, kati bir delile dayanmadan din hususunda hüküm vzaetme yetkisinin bulunmadığını bilir.[ads1]